5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

“Sektörü yakından tanımak isteyen yabancı yatırımcılar var”

14. Sigortacılık Haftası kapsamında Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Sigorta Zirvesi ‘Dijital Gelecek: Teknoloji Sigorta Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?’ temasıyla başladı. Zirvede konuşan SEDDK Başkanı Davut Menteş, “Sektörümüzün finansal dayanıklılığının, öngörülebilirliğinin, istikrarının, karlılığındaki pozitif gelişmeler yabancıların ilgisini tetiklemiş durumda. Türkiye sigorta sektörünü yakından tanımak isteyen yabancı yatırımcıların var” dedi.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

29 Eylül-5 Ekim tarihleri arasında bir dizi etkinlikle kutlanacak Sigorta Haftası’nın açılışı, Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından her yıl organize edilen 4. Uluslararası Sigorta Zirvesi ile yapıldı. Bu yıl “Dijital Gelecek: Teknoloji Sigorta Sektörünü Nasıl Değiştiriyor?” temasıyla 29-30 Eylül 2025 tarihlerinde İstanbul Swissôtel The Bosphorus’ta gerçekleştirilen zirve, sektörün önde gelen küresel liderlerini, uzmanlarını ve karar vericilerini bir araya getirerek yapay zeka, veri analitiği, dijital dönüşüm ve yeni teknolojiler gibi kritik konuların tartışılacağı dinamik bir platform sunacak.

Zirvenin açılış konuşması Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen tarafından yapıldı. Gülen, etkinliğin ana odağının dijital teknolojinin sigorta sektörünü, iş yapış biçimlerini ve bireyleri nasıl dönüştüreceği olduğuna dikkat çekerek sektörün mevcut durumunu değerlendirdi.

Gülen’in ardından söz alan Sigorta ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş ise sektörün finansal durumu, dijitalleşme projeleri ve düzenleme gündemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Katılım sigortacılığındaki yeni düzenleme yabancı ilgisini artıracak

Sigorta ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş,  sektörün finansal durumu, dijitalleşme projeleri ve düzenleme gündemiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Sermaye yeterlilik oranlarının 2022 yılında ciddi bir artış gösterdiğini ve sektörün finansal dayanıklılığının güçlendiğini vurgulayan Menteş “Sektörümüzün sermaye yeterlilik oranı bugün yüzde 100’ün üzerine çıktı. Bu, attığımız adımların ne kadar doğru ve yerinde olduğunu gösteriyor” dedi. Ayrıca, üretimle sermaye arasındaki kaldıraç oranlarının da iyileştiğini belirterek sektördeki istikrarın olumlu seyrine dikkat çekti.

Menteş, yabancı yatırımcıların Türkiye sigorta sektörüne ilgisinin sürdüğünü ve sektörün öngörülebilir yapısının bu ilgiyi desteklediğini ifade etti. Menteş, şöyle devam etti: “Sektörümüzün finansal dayanıklılığının, öngörülebilirliğinin, istikrarının, karlılığındaki pozitif gelişmeler yabancıların ülkemize olan ilgisini de tetiklemiş durumda. Bizimle görüşmek isteyen yabancı yatırımcılar, Türkiye sigorta sektörünü yakından tanımak isteyen yabancı yatırımcıların varlığından da söz etmek isterim.”

Menteş, yabancı yatırımcı başlığı altında yakın zamanda katılım sigortacılığı alanında yayınlayacakları bir düzenlemenin olduğunu belirterek, düzenlemeyle bu alandaki yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan ilgisinin de artacağını umut ettiklerini söyledi. Sektördeki teknolojik tarafta az zamanda çok sayıda iş yaptıklarını anlatan Menteş, Kurumun bu konudaki hali hazırda tamamlanan, devam eden ve başlangıç aşamasında olan projeleri hakkında da bilgi verdi.

“Özel Sigortalarda e-Devlet Projesi bir ilk oldu”

Menteş, teknoloji projeleri kapsamında hayata geçirilen uygulamaları da anlattı. Vatandaşların tüm özel sigorta poliçelerini e-Devlet üzerinden görüntüleyebilmesini sağlayan projenin sektörde bir ilk olduğunu vurgulayan Menteş, “Yürürlükte olan ya da sona ermiş tüm poliçeler artık vatandaşlarımız için bir tık mesafede. Bu projeye katkı sunan Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’ne teşekkür ediyorum” dedi.

Menteş, projeye entegre edilen e-Şikâyet sistemi ve sigorta aracılarının tüm şirketlere aynı anda ulaşabildiği trafik teklif platformunun da önemli yenilikler arasında olduğunu belirtti. Ayrıca kefalet poliçelerinin dijital ortamda ve gerçek zamanlı izlenmesini sağlayan sistemle hem sahteciliğin önlendiğini hem de verilen teminatın güvence altına alındığını söyledi.

Teknoloji alanında bir diğer yeniliğin de ortak veriyle geliştirilen reasürans modülü olduğunu ifade eden Menteş, finansal riskler kısmının tamamlandığını, yangın sigortası için veri toplama sürecinin sürdüğünü kaydetti.

Yakında devreye alınacak biyometrik doğrulama sistemi ile yetkisiz sigortacılık ve haksız rekabetin önlenmesinin hedeflendiğini dile getiren Menteş, bankacılık sektörüyle birlikte yürütülen teminat blokaj işlemlerinin dijital ortama taşınması çalışmalarına da değindi. Takasbank ve Merkezi Kayıt Kuruluşu iş birliğiyle yürütülen bu projede 2026 hedefi bulunduğunu söyledi.

Menteş ayrıca, özel sigortalarda Faz 2’nin başlatıldığını açıkladı. Hasar süreçlerinin de sisteme entegre edilmesiyle projenin daha kapsamlı hale geleceğini belirtti. Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası ile yürütülen supervision teknolojisi projesinin de uzaktan izleme konusunda kuruma kaynak sağlayacağını sözlerine ekledi.

“Özel sağlık sigortalarında uygulama birliği sağlanacak”

Menteş, özel sağlık sigortalarına yönelik yeni düzenlemeyi de paylaştı. Resmî Gazete’ye gönderilen ve kısa süre içinde yayımlanması beklenen düzenlemenin, sigortalılar için önemli bir güvence sağlayacağını belirtti.

Menteş, düzenlemenin en önemli yeniliğinin ömür boyu yenileme garantisi olduğunu belirterek “Üç yıl boyunca belirli bir yaş sınırının altında kalan ve bu süre içinde hasar/prim oranı belirlenen seviyenin altında olan sigortalılar, sürprim uygulanmadan poliçelerini yenileyebilecek. Normal prim artışları bu kapsam dışında tutulacak. Yeni bir risk faktörü ortaya çıksa dahi bu risk ayrıca fiyatlanmayacak” dedi.

Menteş, bu uygulamanın hem sigortalıların geleceğe güvenle bakmasını sağlayacağını hem de sektörde uygulama birliği oluşturacağını vurgulayarak “Sigortalılarımız, belli şartları sağladığında sağlık sigortalarını ömür boyu sürdürebilecek. Bu düzenleme, özellikle uzun vadeli sağlık güvence talebini karşılamada önemli bir adım olacak” ifadelerini kullandı.

“Zorunlu Afet Sigortaları için yeni taslak hazırlandı”

SEDDK Başkanı Davut Menteş, zorunlu afet sigortalarına ilişkin yürütülen çalışmalara da değindi. Kurum olarak sektör temsilcileri ve ilgili tüm paydaşlarla uzun süredir mesai yürüttüklerini belirten Menteş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, AFAD ve Afet Sigortaları Kurumu’nun bu süreçte önemli rol oynadığını söyledi.

Menteş, uluslararası uygulamaların da incelendiğini ve hazırlanan taslağın ilgili kurumlara gönderildiğini ifade ederek “Süreç tamamlandığında uygulamaya geçilmiş olacak” dedi.
Yeni düzenlemenin kapsamının genişletildiğini vurgulayan Menteş, deprem dışında sel, iklim değişikliğine bağlı afetler, orman yangınları ve hatta yanardağ patlamaları gibi risklerin de zorunlu afet sigortası kapsamına alınacağını açıkladı. Böylece vatandaşların çok daha geniş bir güvenceye sahip olacağını dile getirdi.

“Ticari Alacak Sigortasında yeni model yolda”

Devlet destekli ticari alacak sigortasına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Menteş, 2018 yılında başlatılan uygulamanın özellikle bazı sektörler için çok önemli bir güvence sunduğunu ancak mevcut sistemin beklentilerin gerisinde kaldığını ifade etti. Menteş, “Ticari alacak sigortası işlevsel bir koruma sağlıyor, ancak mevcut yapının yeniden tasarlanması gerekiyor. Bu konuda paydaşlarımız Özel Riskler Yönetim Merkezi ve Türk Reasürans AŞ ile birlikte çalışıyoruz. Amacımız, ürünü sektörün ihtiyaçlarına daha uygun hale getirmek” dedi.

“Hasar Yönetmeliği 2026 başında yürürlüğe girecek”

Menteş, üzerinde çalıştıkları hasar yönetmeliğinin de sektöre önemli yenilikler getireceğini açıkladı. İlk kez hazırlanacak olan bu düzenlemeyi “biraz gecikmiş ama kritik bir adım” olarak nitelendiren Menteş, “Çok paydaşlı ve oldukça karmaşık bir düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Şirketlerimiz başta olmak üzere tüm sektörle istişare halindeyiz” dedi.
Menteş, düzenleme çalışmalarının aylar süren bir süreç sonunda tamamlanmak üzere olduğunu belirterek “Yıl sonunda görüşe açmayı, 2026 yılının başında ise uygulamaya almayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Tahkim konusunda önemli düzenlemeler gündemde

Sigortacılık tahkimiyle ilgili kanun değişikliğine dair bir yasa tasarısı üzerinde yaklaşık bir yıldır çalışıldığını belirten Menteş, bu süreçte; üst yargı temsilcileri, uygulayıcılar, akademik dünyadan sigorta hukuku uzmanları, sektör ve kurum hukukçularının bir araya gelerek tahkimin işleyişini daha etkin ve güvenilir hale getirmek için kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü aktardı.

Mentei Sigortacılık Tahkim Merkezi’nin, uluslararası alanda da dikkat çektiğinin altını çizerek “Finans sektöründeki en iyi uygulamalar arasında gösterilmiş durumda. Bu nedenle merkeze sahip çıkmak, eleştirilecek yönlerini ise iyileştirmeye yönelik adımlar atmak büyük önem taşıyor. Otorite olarak biz de alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olan tahkimi destekliyoruz ve işleyişin daha sağlıklı hale getirilmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Merkezde görülen uyuşmazlık dosyalarının önemli bir kısmının trafik sigortasından ve özellikle de değer kaybı tazminatlarından kaynaklandığını gözlemlediklerini söyleyen Menteş, “Bu tablo, ya sigorta şirketlerinin ya da tahkim süreçlerinin yanlış uygulandığını ortaya koyuyor. Örneğin; sigorta şirketi bir hasarı 100 lira olarak değerlendirirken tahkim 140 lira hükmediyor. Bu farklılık, her 100 hasarın yaklaşık 30-40’ının uyuşmazlığa dönüşmesine yol açıyor. Dolayısıyla öncelikle uyuşmazlığa neden olan bu farkın kaynağını doğru analiz etmemiz gerekiyor. Uyuşmazlığa dönüşmeden sorunların çözülebilmesi için de adımlar atıyoruz. Bu noktada eksperlerden beklentimiz yüksek; ölçümleme yöntemlerinin standartlara bağlanması, ihtilafların önemli ölçüde azalmasına katkı sağlayacaktır” diye konuştu.

Sürecin dijitalleşme ve teknoloji boyutunu Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi ile birlikte yöneteceklerini aktaran Menteş, “Hedefimiz, 2026 sonuna kadar uyuşmazlıkların sayısını ciddi şekilde düşürmek. Her yıl yaklaşık 1,3 milyon trafik hasarı gerçekleşiyor ve tahkim merkezinin bu kadar dosya ile meşgul edilmesini kabullenmemiz mümkün değil. Bu nedenle ölçümlemeler arasındaki farkın azalması için gerekli tüm tedbirleri hayata geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

“Eşdeğer ve yeniden kullanılabilir yedek parça kullanımı için düzenleme yolda”

Menteş, motor branşlarını ilgilendiren eşdeğer ve yeniden kullanılabilir yedek parça kullanımına ilişkin düzenlemeyi anlattı. Mart 2023’te sigortacılık kanununa eklenen maddeyle, hasar tazminlerinde orijinal parçanın yanı sıra bu parçaların kullanımına imkân sağlanmasının öngörüldüğünü söyleyen Menteş, uygulamanın bugüne kadar hayata geçirilememesinin nedeninin, sürecin yüksek kurumsal kapasite gerektirmesine bağlayarak “Bir parçanın sertifikalanması ve üreticinin akredite edilmesi ciddi bir teknik süreç. İlgili bakanlıklarımız yönetmelikleri hazırlayana kadar bu adım atılamadı” dedi. Buna çözüm olarak, geçiş dönemi için kurumlarına yetki veren bir madde üzerinde çalıştıklarını ifade eden Menteş, “İlgili bakanlıklarımız yönetmelikleri hazırlayana kadar, kurumumuzca belirlenecek esaslar doğrultusunda eşdeğer ve yeniden kullanılabilir parçaların kullanımına imkan sağlanacak. Kanun taslağını ilgili mercilere gönderdik, yakın zamanda yasalaşmasını umuyoruz” diye konuştu.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi vatandaşlara refah sağlayacak”

Menteş, konuşmasın sonunda tamamlayıcı emeklilik sistemiyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Orta vadeli programlarda yer alan bu hedefin, otomatik katılım sistemine işveren katkısını da ekleyerek bir dönüşüm olarak tasarlandığını belirtti. Menteş, kurumun 30’dan fazla ülkenin uygulamalarını inceleyip gerekli istişareleri yaparak Türkiye’ye uygun bir model hazırladığını söyledi. Sistemde vatandaşlar, işverenler ve devlet olmak üzere yer alan üç ana katkı kaynağı bulunduğunu belirten menteş, “Amaç, uzun yıllar biriken tasarrufların emeklilik döneminde vatandaşlara ek gelir ve refah sağlayacak bir sistem oluşturmak” dedi.
Tamamlayıcı emeklilik sisteminin, kıdem tazminatıyla doğrudan ilişkili olmadığına da dikkat çeken Menteş, “Buradaki hedef, vatandaşlarımızın emeklilik dönemindeki yaşam standartlarını güçlendirecek ek gelir imkânı sunmak. Sistemde devlet desteği, işveren katkısı ve bireysel tasarruflar birlikte yer alıyor. En kısa zamanda uygulamaya almayı planlıyoruz” dedi.

Sektör büyüklüğü yıl sonunda 30 milyar dolara ulaşacak

Zirvenin açılış konuşmasında TSB’nin 2030 hedeflerine değinen Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, ”Geçen yıl 26 milyar dolar olan sektör büyüklüğünün yıl sonunda 30 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Hedefimiz ise 50 milyar dolara yükseltmek. Penetrasyon oranını ise 2,6-2,7 seviyelerinden 4,5-5 seviyelerine çıkarmak” dedi.

Zirvenin açılış konuşması Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen tarafından yapıldı. Gülen, Türk sigorta sektörünün mevcut durumunu değerlendirerek teknolojik gelişmeler, özellikle yapay zekanın etkileri ve sektörün geleceğe dönük hedeflerine dair bilgiler paylaştı. Türk sigorta sektörünün 2004 yılında toplam işlem hacminin 81 milyar TL olduğunu hatırlatan Gülen, 2024 itibarıyla günlük açılan dosya sayısının 221 milyona, toplam poliçe sayısının ise 128 milyona ulaştığını açıkladı. Sektörün veriyi toplama ve işleme konusunda büyük bir kapasiteye sahip olduğuna dikkat çeken Gülen, yapay zekanın sigortacılıkta müşteri hizmetlerini iyileştirme, risk analizi ve fiyatlandırmayı daha doğru yapabilme ile hasar süreçlerini hızlı ve kesintisiz yönetme imkânı sunduğunu belirtti. Yapay zekanın beraberinde getireceği yeni riskler karşısında yeni ürün ve yaklaşımların geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Gülen, teknolojik icadın önüne stratejinin konulması gerektiğini ifade etti. TSB’nin 2030 hedeflerine de değinen Gülen, ”Geçen yıl 26 milyar dolar olan sektör büyüklüğünün yıl sonunda 30 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Hedefimiz ise 50 milyar dolara yükseltmek. Penetrasyon oranını ise 2,6-2,7 seviyelerinden 4,5-5 seviyelerine çıkarmak” dedi. Gülen, bu hedeflere ulaşmak için teknoloji entegrasyonunun mevcut projelerde yeterince vurgulanmadığını ve bu alanda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Son olarak sigortacılığın temelinin insan olduğunu vurgulayan Gülen, ”Sigortacılık, yok olan malları yerine koymaktan ziyade insanlara umut veren, zor anlarında onları ayağa kaldıran; daha dayanıklı bir toplum, aile ve birey inşa etmeye odaklanan bir meslektir” dedi.

Dijital araçlar bizi dönüştürüyor

“4. Uluslararası Sigorta Zirvesi”nin ana tema konuşması ve ilk oturumunda sigortacılıkta yapay zeka ile yeni teknolojilerin etkisi ele alındı. Avrupa Sigorta Birliği Direktörü Thea Utoft Hoj Jensen, zirvenin, “Önemli Dijital Eğilimler ve Sigorta Sektörünü Etkileme Biçimleri” başlıklı ana tema konuşmasında, veri kullanımının, sigorta sektöründe müşterilere hizmet vermelerini ve riski yönetmelerini doğrudan etkilediğini belirtti. Jensen, dijital araçların sigorta sektörünü dönüştürdüğünü belirterek, “Bu sayede müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre ürünleri şekillendiriyoruz” dedi. Mevcut fırsatların nasıl değerlendirildiğinin geleceği belirleyeceğini kaydeden  Jensen, yapay zekayı reasürans kararlarında kapsamlı bir şekilde ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için kullandıklarını söyleyerek, odak noktasının bunu daha uygulanabilir hale getirmeye çevrilmesi gerektiğini ve bu anlamda büyük sorumlulukları bulunduğunu ifade etti.

Açık finans konusuna da değinen Jensen, AB’de finansal verilerin sigorta şirketleriyle güvenli şekilde paylaşılmasına yönelik çerçevenin oluşturulmaya çalışıldığını anlattı. Bunun başarılı olabilmesi için müşteri talebinin doğru değerlendirilmesi ve sürecin adil bir zeminde yürütülmesi gerektiğini kaydeden Jensen, mahremiyet ve şeffaflığın bu çok katmanlı ve karmaşık yapı içinde her zamankinden daha önemli hale geldiğini söyledi. Jensen, siber güvenlik saldırılarının artmasının kendileri için operasyonel bir tehdit ve maliyetlerini artırıcı bir faktör olduğunu söyleyerek, “Siber alandaki farkındalığımızı, tehdit algımızı geliştirmemiz gerekiyor. Aynı zamanda, siber olaylarla alakalı veri tabanımızı güçlendirmeniz ve böylece kendimizi koruma altına almalıyız.” diye konuştu. Jensen’ın konuşmasının ardından TSB Genel Sekreteri Özgür Obalı, kendisine plaket takdim etti.

“Yapay zeka sayesinde hasar talepleri de kolay şekilde işlenebiliyor”

Zirvede gerçekleştirilen ‘Sigorta Sektöründe Dijital Dönüşüm, Yeni Teknolojilerin Etkileri, Üretken Yapay Zeka ve Sigortacıların Karşılaştığı Zorluklar’ temasıyla gerçekleştirilen ilk oturumda konuşan S&P Global Ratings Yardımcı Direktörü Sachin Sahni, firmalara kredi notunu verirken belirli parametrelere göre incelediklerini ve dijitalleşme ile müşteriye nasıl önem verdiklerini dikkate aldıklarını dile getirdi.

Sahni, dijitalleşme ile yapay zeka arasında ciddi farklar olduğunu hatırlatarak, birçok sektörün uzun süredir dijitalleşme sürecinde olduğunu belirterek, “Yapay zeka ile dijitalleşme entegre edilerek, geçmiş veri bugünle birleştirilebiliyor. Bu sayede hasar talepleri de kolay şekilde işlenebiliyor. Zaman içinde firmalar bunları uygulayarak sektörde kendini ön plana çıkarabiliyor” dedi.

Oturumda konuşan PwC Türkiye Finansal Hizmetler Lideri Talar Gül de yapılan anketlerde 2017’den bu yana siber güvenlik sorunlarının öne çıktığını söyleyerek, yapay zekanın da son dönemde en fazla artan riskler arasında olduğunu kaydetti.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Kıdemli Uzmanı Levent Tuzun ise 50 milyardan fazla kaynağı 40’dan fazla ülkeye tahsis ettiklerini ve EBRD’nin yatırımlarının yüzde 80’ini özel sektöre ayırdıklarını söyledi. Yatırımlarda Türkiye’nin tek başına diğer bölgelerle kıyaslanacak durumda olduğunu gördüklerini belirten Tuzun, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’deki portföyümüz neredeyse 8 milyar avro. Yarısı enerji ve altyapıda, geri kalan kısmı ise üretim, hizmetler ve finans arasında değişiyor. Kümülatif yatırım büyüklüğümüz Türkiye’de piyasaya girdiğimiz 2009’dan beri 22 milyar avroya ulaştı. Kahramanmaraş depremlerinin ardından biz 1 milyar euroyu da finansal sektöre ve kurumsal sektöre aktardık.” Romanya Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (UNSAR) Başkanı Alexandru Ciuncan da teknoloji, dijitalleşme ve yapay zekanın sigorta sektörü için önemli olduğuna dikkati çekti.

Yapay zekanın tehdit olarak görülmemesi gerektiğini aktaran Ciuncan, “Yapay zekayla sigorta sektöründe yeni teknolojileri daha kolay ve çabuk uygulamaya koyabilirsiniz. Eğer sigorta penetrasyonu yüksek değilse bu maliyetleri düşürmek de daha kolay olabilir. Bu durum size rekabetçi yeni teknolojileri kullanmakta üstünlük sağlayabilir” diye konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER