6 Ekim 2024, Pazar
spot_img

“TSB Genel Sekreteri: ‘Sigorta sektörü gücünü kanıtladı'”

Türkiye Sigorta Birliği tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde, sektörün dayanıklılığı, finansal koruma ve sigortacılığın geleceği masaya yatırıldı. Uzmanlar, deprem riski ve koruma açığının azaltılmasından siber güvenliğe kadar birçok kritik konuda görüşlerini paylaştı.

Sigorta sektörünü büyütmek ve Türkiye ekonomisine katma değer sağlamak amacıyla Türkiye Sigorta Birliği (TSB) öncülüğünde bu yıl Sigorta Tatbikatçıları Derneği, IUC ve Middle East Insurance Review’ın iş birliğiyle gerçekleştirilen 13. Sigorta Haftası’nda düzenlenen 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nin 2. gününde önemli panellerde farklı konular tartışıldı.

Zirvenin 2.günü açılış konuşmaları Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Fahri Altıngöz, Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı ve SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin tarafından yapıldı. 

SEDDK Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve demografik dönüşüm neticesinde oluşan koruma açıklarının giderilmesi ve önlenmesi için sigortanın önemine dikkat çekerek kamu tarafında piyasanın sürdürülebilirliği üzerinde çalışmaların sürdüğünü belirtti.   Sezgin, uzayan yaşamdan dolayı emeklilikte, medikal enflasyondan dolayı da sağlık sigortacılığında önemli açıklar olduğunu aktararak “Sigorta sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliği için uzun vadeli bakım sistemleriyle de dayanıklılık sağlanmalı. Aksi takdirde tasarruflar sağlık masraflarına gidecek. Önleyici bakım olmazsa tasarruflar daha da azalacak.” dedi.  

Sektör için ortak akıl ve iş birliğiyle çalışıldığını vurgulayan Sezgin, “Sigortacılığın gelişmesi, BES’in daha cazip hale gelmesi için çalışmalarımız sürüyor. ZES’de de son aşamaya gelmiş bulunmaktayız” ifadelerini kullandı.

“Sigorta sektörü güçlü bir sektör”

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, konuşmasında sigorta sektörünün önemine vurgu yaptı. Finansal koruma sağlama işlevinin hem bireyler hem de işletmeler için kritik olduğunu belirten “Sigortacılar, sundukları finansal koruma sayesinde vatandaşların ve işletmelerin yaşadığı zorlukları hafifletir ve günlük yaşamın sürdürülebilmesi, ekonomik refahın sağlanması açısından önemli bir rol oynar. Bu durum sigorta sektörünün ekonomik büyümeye katkısının altını çizen önemli bir noktadır. Ayrıca, sigorta şirketlerinin risk azaltma ve yönetme konusundaki bilgi birikimi ve uzmanlığı, iklim değişikliği ve siber güvenlik gibi yeni ortaya çıkan riskler karşısında bireylerin, işletmelerin ve kamu sektörünün daha dirençli olmasına yardımcı olur” diye konuştu. 

Sigorta sektörünün bireylerin geleceğe yatırım yapmasını teşvik ettiğini de söyleyen Obalı,  “Kâr paylaşımı, garantili ürünler ve biyometrik teminatlar gibi sigorta ürünleri sayesinde, küçük birikim sahipleri ve yatırımcılar, riskten kaçınma korkusuyla yatırım yapmaktan çekinmez hale gelirler” dedi. 

Obalı, sigorta sektörünün güçlü bir sektör olduğunun altını çizerek “Sigorta sektörü özellikle zor zamanlarda dayanıklılığını ve güçlü oluşunu kanıtlamış durumda. Artık finansal sektör içindeki payını artırmak durumundayız. Türkiye Sigorta Birliği olarak yeni hedefler belirledik ve bu hedeflere ulaşmak için stratejiler geliştiriyoruz. Topluma ve ekonomiye katkı sağlamaya kararlılıkla devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Penetrasyonu arttırmalıyız”

Sigorta Tatbikatçıları Derneği Başkanı Fahri Altıngöz, zirvede siber sigortalar ve afet sigortalarında sürdürülebilir stratejilerin nasıl geliştirileceği konusunun öne çıktığını belirtti. Ayrıca, gençler için hayat sigortaları ve özel emeklilik sistemlerinin geleceği üzerine yapılan tartışmalara da dikkat çekti. Sigorta açığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Altıngöz, “Teminatın kendi yapısından kaynaklanan bazı açıklar bulunmakla birlikte, sigortalanmamış risklerin oluşturduğu boşluklar da mevcut. 1999 İzmit depreminde 11-12 milyar dolarlık zarar oluştu ve bunun yalnızca 750 milyon doları sigortayla karşılandı. O dönemde sigortalı kayıp oranı yüzde 6-7 seviyesindeydi. Geçtiğimiz yıl Kahramanmaraş depreminde de benzer bir tablo ile karşılaştık. 106 milyar dolarlık toplam zararın sadece 6 milyar doları sigortalıydı. Bu iki büyük deprem arasında dikkat çekici bir paralellik var. Sigorta penetrasyonu konusunda ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Sektörde sigortalılık oranının en önemli konulardan biri olduğu açıkça görülüyor,” dedi.

Altıngöz, ayrıca ömrün uzamasıyla birlikte sağlık ve evde bakım hizmetlerinin daha da önem kazandığını vurguladı. Dijital teknolojilerin sigorta ürünlerini ve hizmetlerini dönüştürdüğüne dikkat çekerek, bu ürünlerin ihtiyaçlara uygun ve esnek hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

“Azerbaycan’da sigorta sektörünün finansal sektördeki önemi artıyor”

Açılış konuşmalarının ardından Azerbaycan Cumhuriyeti Merkez Bankası İcra Direktörü Ziya Aliyev, Azerbaycan Sigorta Pazarında karşılaşılan fırsatlar ve zorlukları ele alan bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında Azerbaycan ekonomisinin gelişiminden bahseden Aliyev, ekonomik büyümenin sigorta sektöründeki potansiyeli artıran faktörlere dikkat çekti. Aliyev, sigorta sektörünün temel amacının ülkenin kaynaklarını koruma altına almak olduğunu vurguladı. Ayrıca, Azerbaycan’daki genç nüfusun sigorta sektörünün büyümesi için önemli bir fırsat sunduğunu belirtti ve sektördeki penetrasyon oranının yüzde 1 civarında olduğunu açıkladı.

Sigorta sektörünün 800 milyon dolarlık üretim hacmine ulaştığını aktaran Aliyev, sağlık ve yangın sigortalarının en büyük isteğe bağlı branşlar arasında olduğunu, zorunlu sigortalarda ise en yaygın poliçelerin trafik ve konut sigortası olduğunu ifade etti. Aliyev, sigorta sektörünün Azerbaycan’daki finansal sektördeki rolünün giderek arttığını, toplumun sigorta bilincinin geliştirilmesinin de öncelikli hedeflerden biri olduğunu vurguladı. Sunumunda ayrıca Azerbaycan Merkez Bankası’nın sigorta sektörüne yönelik son beş yılda hayata geçirdiği stratejileri ve alınan önlemleri paylaştı.

“Deprem Kayıp Modelleri Son Derece Önemli”

Ziya Aliyev’in ardından sahneye çıkan T-Rupt Afet Modelleme ve Veri Analitiği Departmanı Direktörü Prof. Sinan Akkar, “Reasürans Sektörü için Deprem Kayıp Modellemesinin Temelleri” konulu bir sunum yaptı. Akkar, deprem kayıp modellemesinin temel prensiplerini ve reasürans sektöründeki uygulamalarını ele aldı. Deprem kayıp modellemesini, depremlerin sosyal ve finansal etkilerini tahmin etmek için önemli bir araç olarak tanımlayan Akkar, şu açıklamalarda bulundu: “Deprem kayıp modelleri, gelecekteki olası deprem olaylarının sıklığını ve bu olayların sigortalı portföyler üzerindeki etkilerini öngörmek amacıyla olasılık teorisine dayanır. Bu modeller, farklı aşılma olasılıklarına göre sigortalı portföyler için muhtemel kayıpları tahmin eder ve bu kayıpların mekânsal dağılımını belirler. Deprem kayıp modellemesi, reasürans kapasitesinin belirlenmesinden büyük depremler sonrası nakit akışı ve operasyonel planlamaya kadar birçok alanda kritik bir rol oynamaktadır.”

Zirvenin ikinci günü, açılış konuşmalarının ardından, yerli ve yabancı uzmanların katılımıyla devam eden panellerle zenginleşti. Bu paneller arasında “Türkiye’de Depreme Dayanıklılığın Artırılması: Kritik Konuların Ele Alınması ve Koruma Açığının Kapatılması”, “Yenilikçi Deprem Riski Çözümleri: Gelişmiş Dayanıklılık için Sensör Tabanlı Parametrik Kapsama ve İzleme” ve “Sigortacılıkta Yapay Zeka, Makine Öğrenimi ve Gelişen Teknolojilerin Gücünü Ortaya Çıkarmak: Uygulamalar, Zorluklar ve Fırsatlar” gibi başlıklar yer aldı.

1 Yorum

  1. Neyi kanıtladı Türkiyede 2 tane sigorta şirketi battı Yüzbinlerce müşteri mağdur oldu Poliçeleri iptal ettiniz iadeler yapılmadı Acenteler battı Hiçbir çözüm bulmadınız Neyin gücü ne anlatıyorsunuz Sözde hazine garantisi vardı Acente ve müşterilerin mağduriyetini neden çözmediniz 1 sene oluyor neredeyse

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER