16 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

3. Uluslararası Sigorta Zirvesi başladı

Sigorta sektörünün önde gelen isimleri, 13. Sigorta Haftası’nda düzenlenen 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi’nde bir araya gelerek koruma açığının azaltılması ve sürdürülebilirlik konularında çözüm önerileri sunacak.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

13. Sigorta Haftası kapsamında sigorta sektörünün gündemindeki konuları ele almak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla düzenlenen 3. Uluslararası Sigorta Zirvesi, “Koruma Açığının Azaltılması: Türkiye’nin Dayanıklılık ve Sürdürülebilirlik Yolculuğu” temasıyla bugün başladı. 

Ulusal ve uluslararası düzeyde sektörün önde gelen isimlerinin katılımıyla Sheraton Grand İstanbul Ataşehir’de gerçekleştirilen ve iki gün sürecek zirvenin açılış konuşmaları Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Çelik, Sigortacılık ve özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Davut Menteş ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen tarafından gerçekleştirildi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Çelik

“Kalıcı iyileşmenin sağlanmasına yönelik politikaları uygulamaya devam edeceğiz”

Zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Çelik, yapısal reformlarla istihdamı artırmayı ve mali disiplini korumayı hedeflediklerini açıkladı. Türkiye ekonomisinin, 2023’ün ikinci yarısında dengelenme eğilimini sürdürdüğünü aktaran Çelik, “Büyüme yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. 2024’te yüzde 3,5 büyüme bekleniyor, 2027’de yüzde 5 hedefleniyor. Kişi başına gelir 2024’te 15.551 dolara, 2027’de 20.420 dolara yükselebilir. Enflasyon, Mayıs’taki yüzde 75,45 zirvesinden hızla gerileyerek Eylül’de yüzde 50’nin altına düştü; 2024 sonu için yüzde 41,5, 2025 için yüzde 17,5 öngörülüyor” dedi.

“Kayıt dışılığı azaltarak gelir tahsilatını iyileştireceğiz”

Çelik, mali disiplinin önemine vurgu yaparak, deprem harcamalarının etkisiyle bütçe açığının yüzde 6,4 ile OVP beklentisinin altında gerçekleşeceğini belirtti. Kayıt dışılığı azaltarak gelir tahsilatını iyileştirmeyi amaçladıklarını söyledi.

“Dijital dönüşüm sigorta sektörünü de dönüştürüyor”

Dijital dönüşüm ve büyük verinin sigorta sektöründe önemli yenilikler sağladığına değinen Çelik, genç nüfusun dijital ürünlere olan talebinin artacağını ve sigortanın, iklim değişikliğiyle bağlantılı risklere karşı koruma sağlayacağını vurguladı.

“Doğal afetlere karşı koruma açığı yılda 139 milyar dolar”

Çelik, iklim değişikliği nedeniyle yaşanan doğal afetlerin sigortanın önemini artırdığını belirtti. Küresel doğal afetlere karşı koruma açığının yılda 139 milyar dolar olduğunu söyleyen Çelik, “Sigorta, kayıpların zamanında telafi edilmesine yardımcı olarak iklimle bağlantılı risklerin olumsuz etkilerini azaltabilir. Emeklilik ve sağlık sigortası gibi alanlarda ürün çeşitliliğinin artırılması gerekiyor” dedi.

“Sektör dengeleyici bir rol üstleniyor”

Çelik, uzun vadeli fon sağlama işlevinin ekonomideki kritik rolüne dikkat çekti. 2024 yılı ikinci çeyrek itibarıyla sigorta sektörünün, Türkiye ekonomisinde 1,5 trilyon TL’lik bir katkı sağladığını belirten Çelik, “Sektörümüz, finansal piyasalar ve ekonomi üzerindeki konjonktürel dalgalara karşı dengeleyici bir rol üstlenmektedir” dedi.

“Finansal okuryazarlık düzeyi artırılmalı”

Çelik, vatandaşların risk farkındalığını artırmanın önemine vurgu yaptı. “Sigorta sektörünün sunduğu ürün ve hizmetlerden faydalanmaları için vatandaşlarımızın finansal okuryazarlık düzeyinin artırılması gerekmektedir” diyen Çelik, sektördeki değişim ve dönüşümlere karşı oluşturulması gereken yeni değerlerin önemini vurguladı.

“Hükümet sektörün arkasında”

Bakan Yardımcısı, hükümetin sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün finansal mimaride hak ettiği konuma gelmesi için her türlü desteği verdiğini söyledi. Çelik, “Son 20 yılda sigortacılık ve emeklilik sektöründe kurumsal altyapının oluşturulması adına pek çok adım atılmıştır. Bu adımlardan en önemlisi, Türkiye’de sigortacılık sektörünün hızla büyümesini sağlayan düzenleyici bir kurumun kurulmasıdır” şeklinde konuştu.

“DASK sektörün en önemli kurumlarından biri”

Çelik, sigorta sektörünün depremler gibi doğal afetlerdeki rolüne de değindi. “Son 20 yıl içinde sektöre kazandırdığımız en önemli kurumlardan biri olan DASK, gerçekleşen tüm depremlerde üzerine düşen yükümlülüğü hızlı bir şekilde yerine getirmiştir. Bugüne kadar 40 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirilmiştir” dedi.

“BES ve katılım sigortacılığı gelişmeye devam ediyor”

Çelik, bireysel emeklilik sisteminin ve katılım sigortacılığının gelişimine de vurgu yaptı. “Otomatik katılım sistemi ile katılımcı sayımız 17 milyona ulaşmış durumda. Katılım sigortacılığı ve katılım emeklilik planlarının daha geniş kitlelere ulaşması için önemli adımlar atıyoruz” diye ekledi.

“Sigorta ve emeklilik sektörü Türkiye yüzyılının teminatıdır”

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı, sigorta ve emeklilik sektörünün Türkiye yüzyılının teminatı olduğunu belirterek “Yeni fırsat alanlarını ülkemiz ve milletimiz için en iyi şekilde değerlendireceğimize inanıyorum. Tüm sektör temsilcilerine katkılarından dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

SEDDK Başkanı Davut Menteş

“Kurum olarak bir geçiş dönemi yaşadık”

SEDDK Başkanı Davut Menteş, toplantıda yaptığı konuşmada kurumun henüz 4. yılını doldurduğunu ve bu süreçte kabul edilebilir sınırlar içinde bir geçiş dönemi yaşandığını belirtti. “Bu geçiş süreci, finansal dayanıklılık konusunun gündemin ön sıralarında yer bulamamasına neden oldu” diyen Menteş, son bir yılda finansal dayanıklılık konusunun kurum tarafından özellikle işlendiğine vurgu yaparak “Bu konuda tarih vermiyoruz, ancak atılan adımları sizlerle paylaşmak istiyorum” dedi.

Finansal dayanıklılıktan sonra orta vadeli programda yer alan üç önemli konuya dikkat çeken Menteş, bunların Zorunlu Afet Sigortası, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi ve Katılım Sigortacılığı olduğunu ifade etti.

“Sektörün dayanıklılığı için önemli adımlar atıldı”

Menteş, geçen yıl kasım ayından bu yana sürdürülen kararlı adımlardan birinin gelişim sermayesinin artırılması olduğunu belirtti. “Bu yıl sektördeki hacmin 1 trilyona yaklaşacağını öngörüyoruz” dedi. Başkan, risk konsantrasyonunu dağıtmaya yönelik sıkılaştırmaların önemine değinerek, aktif kalitenin iyileştirilmesi için varlıkların likit kalemlerde tutulmasının önemini vurguladı.

Menteş, gayrimenkul ve iştirak hisselerine yönelik düzenlemelere de dikkat çekti. “Bankacılık mevzuatındaki sınırlamaların benzerini yönetmeliklerimizle uyguluyoruz” dedi. Sermayenin belli bir katını geçmeyecek şekilde üretim sınırlamaları getirildiğini söyleyen Menteş, bu durumun piyasa algısı üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade etti. Son olarak, Menteş, katastrofik risklere ilişkin zorunlu stres testlerinin şirketlerin olası maksimum hasarlarını simüle etmelerini sağladığını belirtti.

Menteş, sigortacılık kanunundaki mali birimin iyileştirilmesi ve kurumsal yönetim ilkelerinin tatbik edilmesi konularında çalışmaların sürdüğünü belirtti. Sektörün dayanıklılığı için önemli adımlar atıldığını vurgulayan Menteş, Türkiye Sigorta Birliği’ne bağlı şirketlerle iş birliği içerisinde çalışmalarına devam edeceğini ifade etti.

“Finansal dayanıklılık için yoğun çalışmalar devam ediyor”

Menteş, finansal dayanıklılık konusundaki yoğun çalışmalara devam ettiklerini belirtti. Teknik ve aktüeryal karşılıklarda yeknesaklık sağlamanın önemine vurgu yaparak sektördeki dalgalanmaların anında tespit edilmesi için geliştirilmesi gereken yetenekler üzerinde durdu. “Düzenleyici irademiz, caydırıcı ve etkili önlemler almak üzerine” dedi.

Oto branşındaki yol yardımı ve hasar süreçlerinde operasyonel desteklerin standardizasyonu için çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Menteş, ayrıca, sigorta şirketlerinin varlık değerlerini daha şeffaf ve güvenilir bir şekilde değerlendireceklerini söyledi ve denetim faaliyetlerine devam ettiklerini aktardı.

Menteş, doğal afet sigortaları konusunda yapılan çalışmaları da önemseyerek poliçeleri zenginleştirme çabalarının sürdüğünü ve iki yıl içinde poliçe sayısını 11 milyondan 16 milyona çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. SEDDK’nın finansal dayanıklılık konusundaki kararlılığını yineledi.

“Katılım sigortacılığı ile ilgili düzenlemeler revize edilecek”

Menteş, katılım sigortacılığı konusundaki çalışmaları duyurdu. Menteş, katılım sigortasının sektör için önemli bir büyüme potansiyeli sunduğunu belirtti.

Menteş, katılım sigortacılığı ile ilgili düzenlemelerin uluslararası normlar ve Türkiye gerçekleri göz önünde bulundurularak revize edileceğini ifade etti. “Sigortalılarımızın beklentilerini dikkate alarak yönetmelik üzerinde sektör paydaşları ve bakanlığımızla birlikte çalışıyoruz,” dedi. Bu sürecin, sektördeki engelleri aşmak ve katılım sigortacılığının gelişimini desteklemek için gerekli olduğunu vurguladı.

Katılım sigortası alanındaki ikinci adım olarak, yatırım sigortası mevduatının revizyonuna değinen Menteş, bu konudaki iletişimin artırılmasının önemini vurguladı. “Katılım sigortacılığı ve finans faaliyetlerinin ön plana çıkarılması, yatırımcılarla sağlıklı bir iletişim kurmamıza yardımcı olacak,” dedi. Menteş, dünya genelindeki faizsiz finans sektörünün toplam varlık miktarının 3,5 trilyon dolar olduğuna dikkat çekti.

Başkan Menteş, Türkiye’nin katılım sigortacılığı ile ilgili yetersizliklerin giderilmesi amacıyla yeni kaynaklar çekme hedefinde olduğunu belirtti. “Amacımız, katılım sigortacılığını geliştirmek ve sektördeki kapasite eksikliğini çözmektir,” diye konuştu. 

“Trafik branşında öngörülebilirliği tesis etmek önemli”

Menteş, trafik sigortası sektöründeki zorlukları ve çözüm önerilerini paylaştı. Menteş, trafik sigortasında öngörülebilirliğin sağlanmasının en önemli konu olduğunu vurguladı.

Trafik sigortası fiyatlarının belirlenmesindeki zorluklara dikkat çeken Menteş, “3 yıllık maliyet ve finansal getiri dönemi öngörmek neredeyse imkansız” dedi. Bu belirsizliğin güvenlik algısını etkilediğini belirtti ve öngörülebilirliği sağlamak için çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti.

Hasar yönetimi ve hesaplama yöntemleri konusundaki düzenlemelerin önemine de değinen Menteş, ihtilafların azaltılmasının çözümün başlangıcı olduğunu belirtti. Eylül ayı itibarıyla trafik sigortası sektöründe 20 milyonun üzerinde poliçe üretildiğini, bu rakamın önceki yıla göre yüzde 5 artış gösterdiğini açıkladı.

Menteş ayrıca, trafik sigortası alanındaki karşılıkların artırılmasının kritik olduğunu vurguladı. Hasar prim oranlarının optimize edilmesi için çalışmaların sürdüğünü, tarife optimizasyonu ve kademeli giderme politikalarıyla sorunların üstesinden gelmeye çalıştıklarını belirtti.

“Yeni model için çalışmalar sürüyor”

Menteş, Emeklilik Gözetim Merkezi’nin çalışmalarına dair önemli bilgiler paylaştı. “Çok değerli bir kurumumuz var,” diyen Menteş, merkezinin IT odaklı kurulmuş ancak kendini aşmış bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.

Emeklilik şirketleri ve merkez yönetiminin katılımıyla yeni bir model taslağı oluşturulduğunu belirten Menteş, bu taslağın amacının çalışanların tasarruflarını artırarak emeklilik sonrası gelir desteği sağlamak olduğunu söyledi. Otomatik katılım sisteminin emeklilik tasarruflarını artırma amacıyla bir dönüşüm süreci olduğunu ifade etti.

Menteş, devlet katkısının devam edeceğini ve katılımcıların belirli istisnalar dışında sistemde kalmalarının öngörüldüğünü aktardı. Çalışanlara, daha yüksek risk ve getiri potansiyeli taşıyan fonlarda kalmalarını önerdi. İşverenlerin katkısının da önemine dikkat çekerek, emeklilik planlarının etkin yönetiminin ekonomi için kritik olduğunu belirtti.

Son olarak, bu taslağın geliştirme aşamasında olduğunu ve kamuyla daha fazla bilgi paylaşılacağını ekledi. Menteş, emeklilik sisteminin geleceği için güçlü bir yol haritası oluşturmanın önemini vurguladı.

“Katılım sigortacılığı, sektördeki temel vizyonumuzun önemli bir parçası”

Katılım sigortacılığının, sektördeki temel vizyonlarının önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Menteş, “Katılım sigortacılığındaki pazar payımızı son üç yıl içinde yüzde 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu, katılım finansmanı alanında da ciddi bir atılım olacaktır” dedi. Menteş, bu hedefin, Türkiye’nin uluslararası potansiyeli ve yatırımcı ilgisi açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.

İstanbul Finans Merkezi’nin bu süreçteki rolüne değinen Menteş, “İstanbul Finans Merkezi, katılım odaklı hizmetlerin ihracatında büyük bir potansiyel sunmaktadır. Bu alanda, Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi doğrultusunda gerekli adımları atacağız” diye konuştu.

“Hep birlikte daha güçlü bir sigorta sektörü inşa edeceğiz”

Menteş, uygulamaya koyacakları yenilikçi düzenlemeler hakkında da bilgi verdi. Özellikle, 1 Ocak 2025 itibarıyla trafik sigortasında serbest tarifeler rejimine geçileceğini kaydeden Menteş, “Ayrıca sağlık sigortasında, ömür boyu yenileme garantisi ve bekleme sürelerine ilişkin daha objektif kriterler sunacağız” ifadelerini kullandı.

Son olarak, Menteş, sektördeki dönüşüm süreçlerinin hızlandırılacağını ve her bir üyenin bu sürece katkıda bulunmasının önemine değindi. “Sektörün her bir paydaşıyla birlikte bu süreci daha da ileriye taşıyacağız. Hep birlikte daha güçlü bir sigorta sektörü inşa edeceğiz” dedi.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen

“Yeni vizyon ve hedeflerle yola devam ediyoruz”

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Uğur Gülen, konuşmasında sigorta sektörünün gelecek 10 yılına dair önemli açıklamalarda bulundu. Yeni vizyon ve hedeflerle yola devam ettiklerini belirten Gülen, birçok projenin tanımını yaptıklarını ve bunların detaylı bir şekilde hayata geçirilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Gülen, önümüzdeki 4-6 hafta içinde yapılacak bir karar toplantısı ile önümüzdeki 10 yıl boyunca hangi projelerin yürütüleceğine karar verileceğini söyledi. Üçüncü aşamada ise bu projelerin detaylı eylem planlarının hazırlanacağını ve tüm paydaşların bu süreçte bir araya geleceğini belirtti. Gülen, Türkiye Sigorta Birliği’nin bu eylem planlarının takipçisi olacağını vurguladı.

“Hedefimiz ülkede güvencesiz kimse kalmaması”

Türkiye sigorta sektörünün vizyonunu net bir şekilde açıklayan Gülen, ülkede güvencesiz kimsenin kalmamasını hedeflediklerini ifade etti. Ayrıca, sigorta sektörünün penetrasyon oranının ilk 5 yılda yüzde 5’e, 10 yıl sonunda ise yüzde 7’ye çıkarılmasının hedeflendiğini belirtti. Bireysel emeklilikte de büyük hedeflerin olduğunu dile getiren Gülen, bugünkü yüzde 3 olan payın, 10 yıl sonunda yüzde 20’lere çıkarılmasını amaçladıklarını söyledi.

Gülen, sigorta aracılarının tek bir çatı altında toplanarak, sektördeki iş birliğinin nasıl geliştirilebileceğine dair projeler üzerinde çalıştıklarını ifade etti. Bunun yanı sıra zorunlu sigortalar konusunda da yüzde 100 oran sağlanabilmesi için çözüm yolları aradıklarını belirtti. Bu projelerle ilgili detayların ise yaklaşık bir buçuk ay sonra kamuoyuyla paylaşılacağını açıkladı.

“Serbest tarife konusunda güçlü bir görüş birliği var”

Sigorta sektöründe serbest piyasa ekonomisinin hakim olması yönünde talep olduğunu belirten Gülen, maliyetlerin serbest tarife sistemine geçilmesi gerektiğine dair güçlü bir görüş birliği olduğunu söyledi. Gülen, özellikle trafik sigortalarında fiyat tarifesi serbestliğinin gerekliliğini vurguladı.

“Trafikte en önemli konu maliyetlerin yönetilmesi”

Gülen, trafik sigortasında en önemli konunun maliyetlerin yönetimi olduğunu belirtti. Bedeni hasar, değer kaybı ve maddi hasar maliyetlerinin sigortacılıkta büyük yükler oluşturduğunu söyleyen Gülen, bu maliyetlerin azaltılması için çözüm yolları geliştirdiklerini ifade etti. Bedeni hasarlar için aktüeryal hesaplamalarla ödeme tabloları kullanılması gerektiğini belirtti.

Trafik sigortalarında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasının en büyük hedefleri olduğunu vurgulayan Gülen, bu konuda Türkiye Sigorta Birliği olarak tüm tarafları harekete geçireceklerini ve sorunu gündemden kaldıracaklarını dile getirdi. 

“300 Milyar doların üzerinde koruma açığı var”

Gülen, sigorta sektörünün son bir yıldaki gelişmelerini değerlendirerek finansal dayanıklılığı güçlendirmek için SEDDK ve diğer paydaşlara teşekkür etti. Güçlü sermaye ile çalışmanın önemine değinerek Türkiye’nin ekonomik durumu hakkında cari açığın azaldığını ve enflasyonun yıl sonunda yüzde 40’a inmesinin beklendiğini belirtti. 2025 için hazırlanan orta vadeli planda düşük enflasyonla yeni bir büyüme dönemine girileceğini vurguladı.

Gülen, sigorta sektöründeki koruma açığına dikkat çekerek, 106 milyar dolarlık ekonomik kaybın yalnızca 6 milyar dolarının sigorta ile karşılandığını, geriye kalan 100 milyar doların ise karşılanmadığını söyledi. Bu durumun yüzde 96’lık bir koruma açığına işaret ettiğini ifade eden Gülen, özellikle İstanbul depremi gibi büyük afetlerde ekonomik kayıpların artabileceğini belirterek simülasyonlara göre kişi başına maliyetin 6 bin dolar olacağını ve toplamda 300 milyar doları aşan bir koruma açığı ortaya çıkacağını söyledi. Gülen, bu açığın sigorta sektörü açısından ciddi bir risk oluşturduğunu ve sektörün bu risklere karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.

“Dünyada sigortacılığı etkileyen 4 mega akım var”

Gülen, sigorta sektörünü etkileyen dört büyük mega akımı ve bunların sektörde yarattığı koruma açıklarını ele aldı. Gülen, bu akımların gelecekte sigortacılık dünyasında ciddi etkiler yaratacağını ve bu etkilere karşı önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

İlk olarak ekonomik ve jeopolitik değişimlere dikkat çeken Gülen, Rusya-Ukrayna savaşı gibi olayların sigorta sektörünü derinden etkilediğini söyledi. İkinci olarak, teknolojik değişimlerin önemine değinen Gülen, dijitalleşme ve siber risklerin arttığını belirtti. Üretken yapay zeka ile siber risklerin hızla büyüdüğünü ve mevzuat desteğinin şart olduğunu vurguladı. Üçüncü olarak, iklim değişikliği ve doğal afetlerin sigorta sektörü üzerinde büyük etkisi olduğunu ifade eden Gülen, doğal afetlerin ekonomik zararlarının büyük bir kısmının sigortalanmadığını hatırlattı.

Son olarak, demografik değişimlerin sigorta sektörüne etkisini ele alan Gülen, yaşlanan nüfusun emeklilik ve sağlık sigortası gibi alanlarda yeni fırsatlar ve riskler oluşturduğunu belirtti.

“Koruma açıklarını birlikte kapatmalıyız”

Gülen, konuşmasının sonunda bu dört büyük mega akımın yarattığı koruma açıklarının sadece sigorta sektörü değil, kamu, bireyler ve kurumlar tarafından ortak bir çabayla kapatılması gerektiğini belirtti. Sigorta sektörünün bu süreçte aktif bir rol oynaması gerektiğini ifade eden Gülen, çözüm için tüm paydaşların birlikte çalışmasının önemine dikkat çekti.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER