23 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

2015’te çalışana yüzde 8 zam

Towers-WatsonTowers Watson’un 2015 yılında şirketlerin çalışan ücretlerine yüzde 8 oranında zam yapacağını öngören “Türkiye Ücret Araştırmaları” raporuna göre sigorta sektörü, genel ücret uygulamaları açısından yüzde 5 düşük seviyede kalıyor.

Dünyanın önde gelen danışmanlık şirketlerinden Towers Watson, 2015 yılı ücret artışlarına ilişkin verileri, ayrıca ücret ve yan haklarda öne çıkan konular ile sektör bazında farklılaşmaları açıkladı.

Towers Watson’ın Türkiye Ücret Araştırmaları raporu, 2015 yılında ücret artış bütçeleri için ortalama yüzde 8 seviyesinde bir beklenti olduğuna işaret ediyor. Enflasyon oranlarında kısmi dalgalanmalar görülmesine karşın şirketlerin ücret artış bütçeleri son yıllarda benzer seviyelerde seyrediyor. Bu durum, Towers Watson’ın geçtiğimiz yıllarda dile getirdiği enflasyon ile ücret artışları arasındaki ilişkinin zayıfladığı bulgusunu doğrular nitelikte.

Towers Watson Türkiye Ücret Araştırmaları Yöneticisi Kerem Tuzlacı, yüzde 8 oranında ücret artışını değerlendirerek, “Bu oran, öngörülen enflasyon verilerinin altında kalıyor. Buna karşın şirketler günümüzde performans ve yaşam maliyetlerindeki artışın birlikte dikkate alındığı tek bir ücret artış politikasına yöneliyor. Ücret artış bütçesinin dağılımı gözetilirken birçok şirket benzer ücretlendirilen çalışanlar arasında yüksek performans gösterenlere daha büyük bir artış oranı uyguluyor. Böylece en yetenekli çalışanlarına yüksek motivasyon sağlayarak onları elde tutmayı önceliklendiriyorlar” dedi.

Performansın ödüllendirmeyle ilişkisinin bahsi geçen ücret artışlarıyla sınırlı olmadığına dikkat çeken Towers Watson Türkiye Yetenek Yönetimi Uzman Danışmanı İrem Yelkenci şu noktaların altını çizdi: “Son yıllarda artan bir ivmeyle iş ortağımız kurumlarla performans sistemleri tasarım ve uygulamalarını gözden geçiriyor, şirket iş sonuçlarını artırmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece uzman ve orta düzey yönetici kadroları ile sınırlı değil ve şirketin performansına doğrudan katkı sağlayan üst düzey yöneticilere kadar geniş bir alanı kapsıyor. Bütün bu çalışmaların hedefi, ücretlendirme maliyetlerinin şirketin fiili iş sonuçlarına ve ortaya konan çalışan katkısına paralel olarak değişken bir ödüllendirme yaklaşımında yönetilmesi ve performans kültürünün desteklenmesidir.”

Towers Watson Türkiye Ücret Araştırması’nın genel endüstri verilerine göre üniversite sonrası giriş seviyelerinde kişinin performansına bağlı değişken ücret, uzman pozisyonlarında baz maaşın yüzde 7’si kadarken, satış pozisyonlarında yüzde 25 seviyesinde bulunuyor. Yönetici pozisyonlara bakıldığında ise yöneticilerin kademelerinin yükselmesine bağlı olarak değişken ücret seviyeleri baz maaşın yüzde 20’sine kadar çıkıyor. Çalışanlar iş hedeflerine ulaştıklarında, hedefin gerçekleşmesi oranında bu yüzde üzerinden primlerini alıyorlar. İrem Yelkenci, bu noktada açık iletişimin önemine dikkat çekiyor: “Ülkemizde değişken ücrete bağlı performans sistemleri birçok kurumsal şirkette mevcut, ancak herkesin ortak sorunu sistemi açıklıkla çalışanlarına anlatabilmek. Ülkemizde çalışanların yarısından azı performans yönetim sistemlerini anladıklarını belirtirken, sadece yüzde 38’i performans ve ücret arasındaki bağlantıyı görebildiğini söylüyor.”

Sigorta sektörü uzman pozisyonlarda ücretlendirmede piyasa seviyesinin altında

Towers Watson Ücret Araştırmaları Yöneticisi Kerem Tuzlacı, “Başlangıç ücretlerini genel endüstri verileri ile kıyasladığımızda, uzman pozisyonları açısından ilaç sektörünün yaklaşık yüzde 20 yukarıda ücretlendirme yaptığını görüyoruz. Bu oranı enerji ve teknoloji sektörleri takip ediyor. Satış pozisyonlarının ücretlendirme seviyeleri dikkate alındığında ise, aranan yetkinliklerin başlangıç seviyesinde daha kritik olmasından hareketle, enerji ve teknoloji sektörlerinin daha yüksek seviyelerde ücret yönetimi gerçekleştirdiğine şahit oluyoruz. İlaç sektörü ise bu iki sektörün ardından üçüncü sırada yer alıyor.” Towers Watson’ın araştırmasına göre daha kıdemli satış çalışanlarının ücretlendirme seviyeleri incelendiğinde de benzer bir sıralama ortaya çıkıyor. Perakende ve sigorta sektörlerinin ise hem uzman hem de satış pozisyonlarında genel piyasa ücretlendirme seviyelerinin altında kalmaya devam ettiği gözlemleniyor.

Genel ücret uygulamaları açısından genel endüstri verileri ile sektörel karşılaştırma yapıldığında enerji sektörü yaklaşık yüzde 20, ilaç sektörü yüzde 15, teknoloji sektörü yüzde 5 yukarıda, perakende sektörü yaklaşık yüzde 10 ve sigorta sektörü yüzde 5 daha düşük seviyede konumlanıyor.

Towers Watson Ücret Araştırmaları, çalışan kategorileri arasında ücret yönetimine ilişkin birtakım farklılıkların bulunduğunu gösteriyor. Aynı seviyedeki çalışanların baz maaşları kıyaslandığında ekip yönetme sorumluluğu olan yöneticilerin ortalamanın %5 üzerinde, uzman pozisyonlarının %3, satış pozisyonlarının ise ortalamanın yaklaşık %17 altında ücretlendirildiği gözleniyor. Özellikle satış pozisyonlarında değişken ücretin baz maaşa oranının diğer pozisyonlara kıyasla daha yüksek olması, %17 oranındaki aşağı yönlü farklılığın hedef toplam nakitte kapanarak %7’ye kadar inmesine neden oluyor. Dolayısıyla araştırma sonuçları yöneticilerle, bireysel katkı sağlayan uzman ve satış rolleri başta olmak üzere etkin ücret yönetiminde segmentasyonun önemini ortaya koyuyor.

Yan haklarda BES’in uygulama yaygınlığı yüzde 40 seviyelerine ulaştı

Şirketlerin yan hak politikaları değerlendirildiğinde BES uygulamaları önemini korumaya devam ediyor. Çok uluslu ve yerel büyük şirketler arasında uygulama yaygınlığı 2009 yılında yüzde 29 olan BES, son beş yıllık dönemde özellikle devlet katkılı sistemin de devreye girmesiyle beraber yüzde 40 seviyelerine ulaşmış bulunuyor. Nitekim, çalışanlar açısından da sunulan bu BES fırsatlarının piyasadaki yaygınlığına paralel olarak yükseliş gösterdiği gözlemleniyor. Towers Watson tarafından iki yılda bir gerçekleştirilen ve çalışanların görüşlerini inceleyen Küresel İşgücü Araştırması’nda bu yılki sonuçlara göre ülkemizde işverenin sunduğu BES fırsatları çalışanların bir  kurumu tercih ederken dikkate aldıkları üçüncü kriter olarak öne çıkıyor. Aynı araştırmanın 2012 sonuçları ile kıyaslandığında BES’in en hızlı yükseliş gösteren kriter olduğu göze çarpıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER