Katılım bankalarının gelişmesi Türkiye’de İslami sigorta için önemli bir altyapı sağlıyor
İslami sigorta (tekafül) pazarının 2014 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 14 büyüyerek 14 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. EY’nin “İslami Sigorta Öngörüleri 2014 Raporu”na göre Türkiye, genç nüfusu ve hızlı gelişen ekonomisinin yanı sıra katılım bankalarının sağladığı alt yapı ile tekafül için ciddi bir potansiyele sahip. Türkiye’deki kamu bankalarının da İslami finans sektörüne girme planları bulunduğu belirtilen raporda bu girişimin sektörün önünü açmada önemli bir dönemeç olacağı belirtiliyor.
Denetim ve danışmanlık şirketi EY’nin “İslami Sigorta Öngörüleri” raporu İslami finans sektörüne ilişkin önemli bulguları ortaya koyuyor. Rapora göre devam eden ekonomik canlılıkla beraber İslami finans sektörünün 2014 yılında 2 trilyon dolara ulaşması tahmin ediliyor. İslami finans varlıklarının ülkesel dağılımına bakıldığında Suudi Arabistan’ın 337 milyar dolarla ilk sırada yer alıyor. Suudi Arabistan’ı sırasıyla 154 milyar dolarla Malezya, 97 milyar dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 58 milyar dolarla Türkiye ve 37 milyar dolarla Endonezya takip ediyor. Her ne kadar İslami finansın içinde hala küçük bir paya sahip olsa da tekafül pazarı da istikrarlı ve çift haneli büyüme rakamları ile dikkat çekiyor.
Tekafül pazarı 2017’de 20 milyar dolar olacak
Rapora göre tekafül pazarı 2007-2011 döneminde yıllık birleşik ortalamada yüzde 22 büyüdü. Büyüme hızında nispi bir yavaşlama söz konusu olsa da hala çift haneli rakamların korunduğu sektörde 2012-2014 yılları arasındaki birleşik ortalama büyüme oranı yüzde 14 olarak gerçekleşti. Yılsonu itibariyle 14 milyar dolara, 2017 sonunda ise 20 milyar doları aşması beklenen tekafül pazarında genel İslami finansman sektöründe olduğu gibi Suudi Arabistan yaklaşık yüzde 50’lik payla ilk sırada yer alıyor.
Türkiye’nin hedefi 2023’te İslami finansı üçe katlamak
Genç nüfusu ve büyüyen ekonomisi ile Türkiye’nin gelecekte pazarın önemli oyuncularından biri olacağına dikkat çekilen raporda tekafülün başlaması için gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerektiği kaydediliyor. Rapora ilişkin bir değerlendirme yapan EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri ve Finansal Hizmetler sektör Lideri Selim Elhadef, Türkiye’de tekafül pazarının oluşması durumunda uygulamanın daha çok katılım bankaları eliyle yürütüleceğini söyledi. Yakın gelecekte tekafül pazarını etkileyen gelişmeler olabileceğine değinen Elhadef, şu bilgileri verdi: “Kamu bankaları olan Ziraat Bankası, Vakıfbank ve Halkbank’ın katılım bankası kurmak suretiyle İslami finans sektörüne girmeleri bekleniyor. Şu anda Türkiye’de Bank Asya, Türkiye Finans, Albaraka Türk ve Kuveyt Türk’ün dahil olduğu dört katılım bankası bulunuyor. Bu kurumlar Türk bankacılık sektörünün toplam aktifler bazında yüzde 5,5’ini oluşturuyor.” Hükümetin 2023 yılında İslami bankacılık varlıklarını 3 katına çıkarmayı hedeflediğini kaydeden Elhadef, “Cumhuriyetin 100. yılında kamuya ait katılım bankaları ve pazara yeni giren oyuncularla beraber Türkiye’de tekafül pazarı önemli bir noktaya gelecek” değerlendirmesini yaptı.
Raporda öne çıkan diğer bazı noktalar ise şu şekilde:
- 2013-2016 yılları arasında global tekafül pazarının yıllık yüzde 14 düzeyinde büyümesi bekleniyor.
- İstikrarlı ekonomileri ve iyi makro yönetimleri bulunan; ayrıca genç ve Müslüman nüfusa sahip Türkiye, Malezya, Endonezya ve BAE gibi ülkelerin tekafül alanında kısa ve orta vadede daha niş alanlarda karlı fırsatlar yakalaması bekleniyor.
- Hızlı gelişen pazarlar olarak nitelendirilen Malezya, Endonezya ve Türkiye gelecekte tekafül sektörünün büyümesinde önemli rol alacaklar.
- Tekafüldeki çift haneli büyümelere karşın anahtar ülkelerdeki sigorta penetrasyon oranı yüzde 2 gibi oldukça düşük bir seviyede bulunuyor.
- Artan rekabet ve regülasyonların getirdiği kısıtlamalar tekafül pazarındaki riskler olarak görülüyor.