23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

10. Sigorta Haftası ve sigortanın önemi

10. Sigorta Haftası ve sigortanın önemi Sigorta bilincinin toplumda yaygınlaşması ve geleceğin güvence altına alınması; geleceğin bugünden yapılandırılması fikri ile ülkemizde 2011 yılında kutlanmaya başlanan sigorta haftasını; bu yıl 10. kez 31 Mayıs – 4 Haziran tarihleri arasında kutladık.

AHMET SALİH ŞANLITÜRK

Bu sebeple sigorta bilincinin yaygınlaşması için kutlanan sigorta haftasında; sigortanın önemine değinmek istedim.

Sigorta, karşılaşabileceğimiz riskler nedeni ile oluşabilecek zararlardan bizi korur, hayatımızı kolaylaştırır ve geleceğe güvenle bakmamızı sağlar.

Günümüzde can, mal ve sorumluluk sigortaları hayatımızın ayrılmaz bir parçası olarak yerini almıştır. Kişilerin ve kurumların farklı nedenlerle başına gelen can ve mal kayıpları ile bedeni zararlar sigorta sistemine katılımın yüksek olduğu ve sistemin düzgün işlediği ülkelerde ortaya çıkan kayıpların tazmin edilmesi sigorta sözleşmesi ile sağlanmaktadır.

Sigorta sistemine olan katılımın artması ve ortaya çıkacak kayıp ve zararın giderilebilmesi için kamu otoritesi bazı sigorta sözleşmelerinin yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Zorunlu sigortalar genel olarak üçüncü şahıslara verebileceğimiz can ve mal kayıplarının tazmin edilmesi amacıyla yapılmaktadır.

Örneğin; aracımızla trafiğe çıkabilmek için yaptırmak zorunda olduğumuz Trafik Sigorta Poliçesi günümüzde en çok kullanılan zorunlu sigorta ürünüdür. Zorunlu Trafik Sigortası (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) ile sigortacı; poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında; bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmanız halinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre size düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. 

Her yıl yüzbinlerce trafik kazasının olduğunu ve bu kazalarda binlerce kişinin hayatını kaybettiğini veya sakat kaldığını; yaralandığını ve milyarlarca liralık maddi zararın oluştuğunu dikkate aldığımızda; trafik kazaları sonucunda oluşacak zararları karşılayacak bu zorunlu sigorta ürününün önemini kavrayacağımıza inanıyorum.

Ülkemizde zorunlu olmasına rağmen halen gereken ilgiyi göremeyen bir diğer zorunlu sigorta ürünü ise DASK-Doğal Afet sigortaları Kurumu tarafından sağlanan Zorunlu Deprem Sigortasıdır. Zorunlu Deprem Sigorta Poliçesi ile, depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, dev dalga (tsunami) veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenler de dahil olmak üzere), sigorta bedeline kadar Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından teminat altına alınmaktadır.

Günümüzde elektrik, su, doğalgaz vb. abonelikleri yaptırabilmek için satın aldığımız ancak bir cezai yaptırımı olmaması nedeni ile ne yazık ki toplumun büyük bölümünün bu sigorta ürününü satın almaktan imtina ettiğine şahit olmaktayız. Ancak; 17 Ağustos tarihini hepimizin hafızasına kazıyan 1999 Marmara Depremi ve yakın geçmişte yaşadığımız Van, Elazığ, İzmir depremlerinde yaşanan maddi kayıpları ve yaşanması muhtemel olan Büyük İstanbul depreminde yaşanacak kayıpları dikkate aldığımızda DASK-Zorunlu Deprem Sigortasının da önemini kavrayacağımıza inanıyorum.

Zorunlu sigortalara konu olmasa da yoğun olarak karşılaştığımız yüzlerce riskin (yangın, sel, fırtına, dolu, don, kaza, hastalık, sakatlık, ölüm gibi) zorunlu olmayan sigorta ürünleri ile isteğe bağlı sigorta sözleşmeleri ile teminat alınması mümkündür.

Sigorta bilincinin geliştiği ve katılımın yüksek olduğu ülkelerde zorunlu sigortalara konu olmayan riskler sonucu gerçekleşen kayıp ve zararlar isteğe bağlı sigortalar ile karşılanmaktadır.

Ülkemizde sigortanın toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşması ve sisteme katılımın yüksek olması halinde yaşanan kayıpların sigorta sistemi tarafından karşılanması mümkün olacaktır. Bu sayede sigortadan faydalanan kişi ve kurumlar; yardıma muhtaç halde olmayacak, sigorta sözleşmesi sayesinde edindikleri haklardan faydalanacaklardır.

Zorunlu olmayan sağlık sigorta poliçelerinde teminat altında olmayan salgın hastalıkların teminat kapsamına alınması ile; sağlık sigortalarının ne kadar önemli olduğu konusunda toplumun bilinçlenmesi ve sigorta sistemine olan güvenin artması sağlanmıştır.

Sigorta haftasının yukarıda izah etmeye çalıştığım nedenlerle çok önemli olduğuna inanmakla birlikte; sigortacılığın ve sigorta sisteminin nasıl işlediğinin çocuklarımıza ilköğretim ve lise seviyesinde okullarda okutulması gerektiğine inanıyorum.

Devlet büyüklerimizin ve sektör temsilcilerimizin bu yönde adım atmasını diliyor; sigorta haftanızı kutluyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER